1960’ların sonlarında, Almanya’nın Rosenheim kentindeki bir avukatlık bürosunda tuhaf olaylar yaşanmaya başladı. Telefonlar çalıyor ve açılır açılmaz kapanıyordu. Çoğu zaman hatlar durduk yere kesiliyordu. Telefon uzmanları, herhangi bir arıza tespit edemedikleri gibi, önceden yerleştirilmiş kayıt cihazındaki 600 aramanın kimler tarafından yapıldığını da açıklayamadılar.
Ancak olaylar bununla sınırlı kalmadı; elektrikler aniden kesilmeye, floresan lambalar durduk yere yuvalarından fırlayıp patlamaya başladı. Duvardaki resimler ve mobilyalar da kendiliğinden düşüyor ya da hareket ediyordu.
Elektrikçiler, polisler ve ruhbilimciler bu durumu açıklamakta zorlanıyordu. Sonunda, Freiburg Parapsikoloji Araştırmaları Enstitüsü’nden Profesör Hans Bender olayı incelemek için davet edildi. Profesör, bu tür olayların çoğu zaman farkında bile olmayan genç bireylerin yaydığı enerjiyle bağlantılı olduğunu biliyordu.
Yaptığı araştırmalar sonucunda, olayların kaynağının, işinden nefret eden 18 yaşındaki sekreter Anne-Marie Schneider olduğunu keşfetti. Schneider işten çıkarılınca tüm paranormal olaylar sona erdi ve her şey normale döndü.
